Gökyüzünden Bir Parça: Selestin

Selestin, ya da bilimsel adıyla Selestit stronsiyum sülfat içeren nadir ve etkileyici bir mineraldir. En belirgin özelliği ise hafif mavimsi ve yarı saydam kristalleriyle gökyüzünü anımsatmasıdır. İlk kez 1799 yılında tanımlanmış olan bu taş, ismini Latince “coelestis” kelimesinden alır; bu da “göksel” veya “cennete ait” anlamına gelir. Özellikle Madagaskar’da bulunan büyük, berrak kristalli örnekleri dünya genelinde oldukça beğenilir.
Selestin genellikle jeotların (içi boş kayaç boşluklarının) içinde, prizmatik ve levhamsı kristaller şeklinde oluşur. Bu kristaller oldukça kırılgan olup, parmakla dahi kolayca ufalanabilir. Renk skalası beyaz, gri, sarı, yeşil, kahverengi ve nadiren turuncuya kadar çeşitlenebilse de, en çok bilinen ve aranan rengi mavi tonlardır.
Doğada çok yaygın olmayan Selestin’in ilginç bir özelliği de toz haline getirildiğinde yanıcı olmasıdır; bu özelliği sayesinde havai fişeklerde stronsiyumun canlı kırmızı rengini vermek için kullanılır.

Görünümüyle huzur veren Selestin’in yatak odalarında, meditasyon köşelerinde veya çalışma alanlarında sergilenerek sakinleştirici bir atmosfer oluşturduğu düşünülür. Bazı kişisel deneyimlerde, rüya dünyasını canlandırdığı, sezgileri artırdığı ve zihinsel berraklık sağladığı belirtilir. Bununla birlikte, bu tür enerjisel etkilerin bilimsel olarak kanıtlanmadığını ve her bireyde farklı deneyimlere yol açabileceğini hatırlatmak gerekir. Bu taşın kullanımı, tıbbi tanı veya tedavinin yerine geçmez.

Selestin, doğanın zarif bir hediyesi olarak hem görsel hem de ruhsal anlamda ilham verebilir. Gökyüzünün dinginliğini evinize taşımak isterseniz, Selestin kristalleri bunun için eşsiz bir seçim olabilir.